'Grev öyle klavyeden yazıldığı gibi basit değildir!'

Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 2026 yılı için asgari ücretin 28.075 TL olarak açıklamasının ardından tepkiler yükselirken, Türkiye Sağlık İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay'ı eleştirenlere ve Genel Grev çağrısı yapanlara, 'Grev öyle klavyeden yazıldığı gibi basit değildir. Grev toplu sözleşme sürecinde anlaşma sağlanamazsa, aşama aşama alınan bir karardır. Sendika tek başına greve karar vermez.' sözleriyle karşılık verdi. Ayrıntılar Kayseri Olay haberde…

'Grev öyle klavyeden yazıldığı gibi basit değildir!'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Merakla beklenen 2026 yılı için asgari ücretin ne kadar olacağı sorusu dün Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamasıyla yerini tepkilere bıraktı. 28.075 TL olarak açıklanan asgari ücrete tepkiler yükselirken Türkiye Sağlık İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Soner Salcanlıer, süreçle ilgili TÜRK –İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Genel Başaknı Ergün Atalay’a yönelen eleştirilere yanıt verdi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’a yönelik eleştirilerin haksız olduğunu belirten Salcanlıer, “Asgari ücret, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan tarafından 28.075 TL olarak açıklandı. Açıklama sırasında türlü gerekçeler anlatıldı ama vatandaşın baktığı tek şey cebine giren ve sofrasına koyabildiğidir. Tepkiler de bu nedenle çığ gibi büyüyor. Ancak ilginçtir ki, bu tepkileri dile getirip işçinin lehine konuşan Türk-İş Genel Başkanımız Sayın Ergün Atalay beyefendiye bile haksız eleştiriler yöneltiliyor. Bunu gerçekten anlamak güç. Sayın Atalay yıllardır açık açık söylüyor: ‘Asgari Ücret Tespit Komisyonu adil bir yapı değildir. TÜRK-İŞ’in orada söz hakkı sınırlıdır. Kararı hükümet ve işveren tarafı verir, faturası da bize kesilir.’ TÜRK-İŞ’in asgari ücretli çalıştırdığı bir kesim yoktur. Sendikalı çalışanlarımız zaten toplu sözleşmelerle asgari ücretin üzerinde maaş, sosyal hak, ikramiye almaktadır. Bu kazanımlar masa başında, mücadele ile elde edilmektedir. Ancak toplumun önemli bir kısmı hâlâ sendikanın ne olduğunu, ne işe yaradığını bilmemektedir.”

Lafa gelince mangalda kül bırakılıyor ama iş mücadeleye gelince ortada kimse yok

Sendikaları eleştirenlerin sendika üyesi dahi olmadığını, mücadeleye destek vermediğini belirten Salcanlıer, açıklamalarını şöyle sürdürdü:  Sosyal medyada mesnetsiz, seviyesiz yorumlar görüyoruz. ‘Ne işe yarıyorsun?’, ‘Genel grev ilan et!’ gibi çağrılar yapanlar var. Ancak aynı insanlar ne yazık ki sendikaya üye olmaya çekiniyor, eyleme katılmıyor, grev sürecinin nasıl işlediğini dahi bilmiyor. Lafa gelince mangalda kül bırakılıyor ama iş mücadeleye gelince ortada kimse yok. Grev öyle klavyeden yazıldığı gibi basit değildir. Grev; toplu sözleşme sürecinde anlaşma sağlanamazsa, aşama aşama alınan bir karardır. Sendika tek başına greve karar vermez. Üyeler arasında grev oylaması yapılır, çoğunluk “evet” derse greve gidilir. Greve çıkan işçinin ekonomik kayıpları da sendikasının gücü oranında karşılanır.

Konuşan çok mücadeleye katılan az

Şimdi soruyorum: Sendikaya üye olmaktan çekinen, mücadeleye katılmayanlarla nasıl greve gidilecek? TÜRK-İŞ her yıl meydanlarda haykırıyor: “Ücrette adalet, vergide adalet, insan onuruna yakışır yaşam!” Peki bu çağrılara destek olan kaç kişi var? Türkiye’de 2025 Temmuz verilerine göre kayıtlı işçi sayısı 17.326.143. Ancak bunların sadece 2.429.527’si sendika üyesi. Rakam ortada… Konuşan çok ama mücadeleye katılan az. Sendika seçmek ve sendikaya üye olmak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının anayasal hakkıdır. Lütfen eleştirmeden önce araştırın, okuyun ve örgütlü mücadelenin önemini görün. Son olarak şunu tekrar vurguluyorum:
Sendikalı işçinin maaşı genellikle asgari ücretin üzerindedir.
Sendikalı işçinin iş güvencesi daha güçlüdür.
Sendika, işçinin hakkını savunur ve haksızlığa karşı yanında olur.
Adil ücret ve insanca çalışma koşulları için mücadele eder.
İşçiye örgütlü güç ve söz hakkı kazandırır.
Hukuki destek sağlar.
Hem bugünü hem geleceği güvence altına alır.
Ve unutmayın: En kötü sendika bile sendikasızlıktan iyidir.
TÜRK-İŞ’in de, Genel Başkanımız Sayın Ergün Atalay’ın da yanındayız.
Yaşasın Türk-İş, yaşasın örgütlü mücadelemiz.”