Genç Savunma Bakanı'na OYAK'ı sordu
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) hakkında Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler'in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…
CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yanıtlaması istemiyle TBMM başkanlığı’na soru önergesi verdi. Genç önergesinde, OYAK tarafından açıklanan nema oranlarının yıllık enflasyonun gerisinde kalması konusuna ayrıldı. Genç, 2024 yılı için yüzde 55,2 olarak açıklanan nema oranının aynı yılın ortalama enflasyon oranı olan yüzde 58,5’in altında kaldığını belirtti. 2023’te ise OYAK nema oranı yüzde 77,1 olurken resmi TÜFE yüzde 65 seviyesindeydi. Bu tabloya rağmen reel getirinin ciddi şekilde azaldığını vurgulayan Genç, “Son 5 yılda nema oranları, geçmişte olduğu gibi enflasyonun iki katı seviyelerde değil, enflasyona denk veya altında seyretmektedir. Bu durum üyelerin birikimlerinin korunamadığına işaret etmektedir” dedi.
Genç, üyelerin her ay maaşlarından yapılan düzenli kesintilere rağmen nemadan yeterince faydalanamadıklarını, birikimlerini OYAK yerine farklı yatırım araçlarına yönlendirselerdi daha fazla kazanç sağlayacaklarını söyledi. Bu gelişmelerin kurumun finansal yönetimine dair soru işaretlerini artırdığını dile getirdi.
Emekli üyelerin temsili ve masraflardaki eşitsizlik
Önergede yer alan bir diğer çarpıcı konu OYAK’ın yönetim yapısında emekli üyelerin hiçbir şekilde temsil edilmemesi oldu. Yaklaşık 480 bin OYAK üyesinin yüzde 20’sini oluşturan emekliler, kurumun toplam varlıklarının ise yaklaşık yüzde 50’sine denk gelen birikime sahiptir. Buna rağmen Temsilciler Kurulu’nda ya da Genel Kurul’da temsil edilmeyen emekli üyelerin, karar alma süreçlerinden tamamen dışlandığına dikkat çekildi.
Ayrıca, emekli üyelerin nema getirilerinden yapılan masraf ve riziko kesintilerinin de adil olmadığı belirtildi. Genç, “Bir emekli üye, muvazzaf üyeye kıyasla ortalama 30 kat fazla idari masraf kesintisine maruz kalmakta, buna karşın ölüm yardımı gibi sosyal desteklerde daha az pay almaktadır. Bu sistem, emeklileri finansal olarak dezavantajlı hale getirmektedir” ifadelerini kullandı.
Yatırımlar ve siyasi yönlendirme iddiaları
Genç’in önergesinde OYAK’ın yatırım kararlarının bağımsız ekonomik analizlere değil, zaman zaman siyasi yönlendirmelere göre alındığına dair iddialar da yer aldı. Fındık ezmesi fabrikası ya da petrol dağıtım şirketi gibi OYAK’ın faaliyet alanı dışında kalan bazı yatırımların, piyasadaki rasyonel gerekçelerle değil, hükümete yakın bazı çevrelerin yönlendirmesiyle yapıldığı ileri sürüldü.
Ayrıca, bazı şirket varlıklarının değer tespitlerinde piyasa koşullarına uygun hesaplamaların yapılmadığı ve düşük değerlemelerle nema tutarlarının aşağı çekildiği öne sürüldü. Genç, bu uygulamaların üyelerin birikimlerini doğrudan etkilediğini belirtti.
Bağışlar, Yetki Devri Ve Hesap Sorulamayan Yöneticiler
Soru önergesinde OYAK’ın dış bağış politikaları da tartışmaya açıldı. 2023 yılında kurum tarafından yapılan 748 milyon TL’lik deprem bağışı, üyelerden alınan katkı paylarından karşılandı. Ancak bu bağışın hangi kuruma yapıldığı, hangi kararla onaylandığı ve üyelerin bu kararda bilgilendirilip bilgilendirilmediği kamuoyuyla paylaşılmadı. Genç, bağış kararının Genel Kurul onayı olmaksızın alınmış olmasının, kurum içi yetki devri uygulamalarının ne denli genişletildiğine örnek teşkil ettiğini söyledi.
Ayrıca önergede, yöneticilerin usulsüzlük ya da kötü yönetim gibi gerekçelerle neredeyse hiç sorumlu tutulmadığına dikkat çekildi. “Cezasızlık kültürü kuruma hakim hale gelmiştir” ifadesiyle Genç, bu durumun hem mali disiplin hem de kurumsal itibar açısından büyük risk taşıdığını belirtti.
Bilgi Edinme Engeli Ve Demokratik Temsil Sorunu
OYAK üyelerinin kurumla ilgili detaylı bilgilere erişememesi de önergenin önemli başlıklarından biri oldu. Genç, “Üyeler, şirket satışları, iştirak değerlemeleri, büyük ölçekli yatırımlar gibi konularda bilgi alamamakta; yönetim ise ‘ticari sır’ gerekçesiyle bu talepleri geri çevirmektedir. Üyeler kendi birikimlerinin ne şekilde değerlendirildiğini bilememektedir” dedi.
Temsilciler Kurulu’nun seçim yöntemi de eleştiri konusu oldu. Genç, kurul üyelerinin demokratik seçimle değil, yönetimin onay verdiği adaylar üzerinden belirlendiği ve kurum yönetimine muhalif olabilecek adayların dışlandığı iddialarını gündeme taşıdı.
CHP’li Genç, Bakan Güler’in yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
-OYAK’ın nema oranı nasıl belirlenmektedir ve neden enflasyon oranının altında kalmaktadır?
-Emekli üyelerin yönetim organlarında temsil edilmemesinin hukuki dayanağı nedir?
-OYAK’ın son yıllarda yaptığı yatırımların karar süreçlerinde siyasi telkinlerin etkisi olmuş mudur?
-Kurumun iştiraklerinin değerlemesi nasıl yapılmakta, bu değerlemeler nema hesaplarına nasıl yansımaktadır?
-2023 yılında yapılan 748 milyon TL’lik bağış hangi kuruma yapılmıştır ve hangi kurumsal karar süreci işletilmiştir?
-OYAK üyelerinin bilgi edinme taleplerinin sürekli olarak ‘ticari sır’ gerekçesiyle reddedilmesi hukuki midir?
-OYAK yöneticileri hakkında herhangi bir denetim, disiplin süreci ya da yargı işlemi başlatılmış mıdır?
-Temsilciler Kurulu seçimleri neden demokratik, şeffaf ve eşit katılıma açık bir şekilde yapılmamaktadır?
Ayrıca önergede, OYAK yönetiminin aldığı stratejik kararların yetki devriyle dar bir yönetici grubuna bırakılmasının denetimi imkansızlaştırdığına işaret edildi.
OYAK güven tazelemek zorundadır
CHP’li Aşkın Genç, önergesinin sonunda OYAK’ın yeniden şeffaf, hesap verebilir ve üye odaklı bir yapıya kavuşturulması gerektiğini vurguladı. “OYAK, siyasetin arka bahçesi olamaz. Üyelerinin birikimlerini koruyan, onlara gerçek anlamda kazanç sağlayan, demokratik ve şeffaf bir kurum haline gelmek zorundadır” ifadelerini kullandı.