Ekonominin nabzını hızlandıran, bütçeyi kemiren o korkutucu gerçek bakın ne?

Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun ekonomideki son duruma ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Ekonominin nabzını hızlandıran, bütçeyi kemiren o korkutucu gerçek bakın ne?

Kayserili finans profesörlerinden Derviş Boztosun, Türkiye ekonomisinin güncel durumunu, bütçe dengesi ve faiz yükü üzerinden değerlendirdi. Son açıklanan ekonomik verilerin endişe verici bir tablo çizdiğini belirten Boztosun, bütçedeki faiz giderlerinin ve nakit açığının gelecekteki risklere işaret ettiğini söyledi.

Boztosun: Bütçenin kalbinden kan çekildiğinin işareti

Finans Profesörü Boztosun faiz yükünün bütçeyi adeta kemirdiğini ifade ederek durumu şu şekilde özetledi: "Ekonominin nabzını en iyi ölçen göstergelerden biri, bütçe dengesi. Son açıklanan veriler ise nabzın hızlandığını, tansiyonun yükseldiğini gösteriyor. İlk 7 ayda faiz giderleri geçen yıla göre %88 artmış durumda. Bu sadece bir sayı değil; bütçenin kalbinden kan çekildiğinin işareti. Faiz dışı giderler ise %34,5 artışla nispeten daha makul seviyede. Yani yükün asıl kaynağı açık: borcun faizi.

Üstelik faiz dışı açık da ciddi boyutta. 12 aylık bazda 623 milyar TL… Bu, faiz ödemelerini hiç hesaba katmasak bile devletin gelirlerinin giderleri karşılamadığını gösteriyor. Bu tabloyu, ‘Büyüme devam etsin’ anlayışıyla yapılan harcama politikasının bir sonucu olarak okumak yanlış olmaz. Evet, büyüme yavaşlamasın diye frene basılmadı; ama bedeli, enflasyon beklentilerinin bozulması oldu." dedi.

Boztosun: Kısır döngü

Profesör Boztosun açıklamasını şöyle sürdürdü, “Nakit dengesi de ayrı bir alarm veriyor. İlk 7 ayda nakit açığı 1,36 trilyon TL; son 12 ayda ise 2,3 trilyon TL’yi bulmuş durumda. Bu rakamlar, devletin borçlanma ihtiyacını artırıyor. Daha çok borçlanma ise faiz giderlerinin yeniden artması anlamına geliyor. Bir kısır döngü…” dedi.

Boztosun kritik hamleyi de açıkladı!

Bu olumsuz gidişatın tersine çevirmenin de yolunun olduğunu belirten Boztosun, “Kısa vadede yapılacak en kritik hamle, bütçe disiplinini yeniden sağlamak.” dedi. Profesör Boztosun açıklamasını şöyle devam etti: "Bu gidişatı tersine çevirmek kolay değil; ama imkânsız da değil. Kısa vadede yapılacak en kritik hamle, bütçe disiplinini yeniden sağlamak. Acil olmayan yatırımların ertelenmesi, harcamaların önceliklendirilmesi ve kısa vadeli pahalı borç yerine uzun vadeli, uygun maliyetli finansman aranması şart. Aynı zamanda, gelirleri artıracak ama vatandaşı boğmayacak vergi düzenlemeleri gündeme alınmalı.

Orta vadede ise asıl anahtar kelimeler ‘güven’ ve ‘öngörülebilirlik’. Piyasaya net mesaj veren, orta vadeli borç ve bütçe hedefleri olan bir plan hazırlanmalı. Maliye ile Merkez Bankası arasında açık ama bağımsızlığı koruyan bir koordinasyon sağlanmalı. Ve tabii yapısal reformlar… Tarımda, enerjide, lojistikte verimliliği artıracak, üretim maliyetlerini düşürecek adımlar atılmadan, enflasyonla kalıcı mücadele mümkün değil. 

Ekonomide bazen ‘frene basmak’ kaçınılmazdır. Mesele, bunu kontrollü  yapmanız, yoksa duvara çarparak durursak cok acı şeyler yaşanır. Bugün hâlâ elimizde kontrol imkânı var. Ama her geçen ay, bu imkân biraz daha daralıyor." dedi.