- Haberler
- Ekonomi
- Ekonominin kalbi nefessiz kaldı: Türkiye'nin omurgası olan KOBİ'ler neden çatırdıyor?
Ekonominin kalbi nefessiz kaldı: Türkiye'nin omurgası olan KOBİ'ler neden çatırdıyor?
Finans Profesörü Derviş Boztosun, Türkiye ekonomisinin omurgası olan KOBİ'lerin faiz ve döviz yasağı nedeniyle zor durumda olduğunu belirtti. Boztosun, sanayicilerin 'kâr değil, hayatta kalma' mücadelesi verdiğini ve acil olarak uzun vadeli finansman desteği gerektiğini vurguladı.
Kayserili Finans Profesörü Derviş Boztosun, yaptığı çarpıcı açıklamayla Türkiye ekonomisinin asıl gücü olan KOBİ'lerin üçlü bir şokla karşı karşıya olduğunu belirtti. Boztosun, yüksek faiz, döviz yasağı ve artan maliyetlerin Anadolu'nun üretim damarlarını tıkadığını vurgulayarak, acil çözüm önerilerini sıraladı.
Prof. Dr. Derviş Boztosun, Türkiye ekonomisinin omurgasının İstanbul plazalarında değil, "Konya, Gaziantep ve Kayseri'nin mobilya tezgâhlarında attığını" belirterek, KOBİ'lerin yaşadığı derin sıkıntıya dikkat çekti. İstihdamın %73'ünü, ihracatın ise %38'ini üstlenen bu işletmelerin zorlu bir dönemden geçtiğini söyledi.
Finans Profesörü Boztosun açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye ekonomisinin omurgası, İstanbul’un plazalarında değil; Konya’nın organize sanayi sitelerinde, Gaziantep’in tekstil atölyelerinde, Kayseri’nin mobilya tezgâhlarında atıyor. O omurga, KOBİ’ler yani küçük ve orta ölçekli işletmeler. Bugün o omurga çatırdıyor.
Ekonominin kalbi, nefessiz kaldı
Her 10 işletmeden 9’u KOBİ. İstihdamın yüzde 73’ü, ihracatın yüzde 38’i onların elinde. Ama son iki yıldır, KOBİ’lerin ortak sesi aynı: 'Kredi var, ama kullanılabilir değil.' Bu cümle, Anadolu’nun dört bir yanında yankılanıyor.
Döviz kredisi: Yasak meyve
BDDK’nın 2018’den bu yana uyguladığı döviz kredisi yasağı, birçok sanayiciyi köşeye sıkıştırdı. İthal hammadde kullanan ama döviz geliri olmayan işletmeler, artık kur riskini hedge edemiyor. Dolar/TL 35’i aştığında maliyetler bir anda patlıyor, ama fiyatlara yansıtılamıyor. Çünkü iç talep dar, müşteri gücü sınırlı. Sonuç: Kur şoku, KOBİ’nin bilançosuna doğrudan darbe vuruyor.
TL kredisi: Altın değil, ateş
Politika faizi yüzde 40’da olsa da, ticari kredi faizleri yüzde 65-70 bandına oturmuş durumda. KOBİ’ler kısa vadeli, 3-6 aylık işletme kredilerine mahkûm. Borç çevirmek artık nefes almak gibi: her gün tekrarlanması gerekiyor. Bir sanayici şöyle anlatıyor: ‘Aylık 2 milyon TL ciro yapıyorum, 1 milyonu faiz oluyor. Ne yatırım, ne Ar-Ge… Sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz.’
Nakit Akışı: Sessiz Bir Kan Kaybı
Çek ve senet ertelemeleri tedarikçi güvenini sarsıyor. Kredi notu düşen firmalar, bankaların radarından çıkıyor.
KGF destekleri tükendi, yeni paketlerse yetersiz. Eximbank yalnızca ihracatçıya nefes olurken, iç piyasa üreticisi kendi kaderine terk edilmiş durumda.
Üçlü darbe: Kur, faiz, maliyet
Enerji faturaları bir yılda yüzde 120 arttı. Asgari ücret zamlarıyla işçilik maliyetleri şişti. Hammadde fiyatları kurla birlikte uçtu. Üçü bir arada: Maliyet şoku. Anadolu’daki sanayici artık “kâr” konuşmuyor; hayatta kalma planı yapıyor.
Peki çözüm nerede?
Aslında masada makul öneriler var: Döviz endeksli TL kredisi kur riskini KOBİ değil, finansal sistem taşımalı. Uzun vadeli refinansman 2-3 yıl vadeli, makul faizli (%40 civarı) krediler. Tedarikçi finansmanı desteği çek ve senetlerde stopaj muafiyeti. Bölgesel KOBİ fonları İstanbul merkezli değil, Anadolu odaklı bir “Kalkınma Bankası” modeli. Ama tüm bu öneriler, henüz politika masasında yok.
Son söz
KOBİ’ler Türkiye’nin omurgasıdır. O omurga kırılırsa, ne plazalar ayakta kalır ne de istihdam. Kur şoku, faiz şoku, maliyet şoku… Hepsi bir arada Anadolu’nun üretim damarlarını sıkıyor. Anadolu’nun sessiz çığlığı duyulmalı. Çünkü o çığlık, sadece küçük işletmenin değil Türkiye’nin geleceğinin sesidir."