Demircan, MHP Kayseri Milletvekillerine seslendi: 'Buna göz yumulmamalıdır'
Kayseri'de özel eğitim alanındaki çalışmalarıyla tanınan Metin Demircan, Kayseri'deki bazı kurumlarda hayali dersler ve kamera manipülasyonlarıyla kamu zararı oluştuğunu gündeme getirmeye devam ediyor. Yerel denetimlerin yetersizliğine tepki gösteren Demircan, MHP'li vekillere çağrıda bulunarak Bakanlık müfettişlerini göreve davet etti.
Kayseri’de özel eğitim alanındaki çalışmalarıyla tanınan Metin Demircan, sektördeki usulsüzlük iddialarını gündeme taşımaya devam ediyor. Demircan, "Hayali derslerden kamera manipülasyonlarına kadar her şeyi resmi makamlara bildirdim" diyerek Bakanlık müfettişlerini göreve davet etti.
Demircan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarla Kayseri eğitim camiasında bomba etkisi yarattı. "Kayseri sahipsiz değildir" çıkışıyla söze başlayan Demircan; haksız kazanç, kamu zararı ve sistematik usulsüzlük iddialarıyla ilgili sessiz kalmayacağını vurguladı.
Demircan yaptığı dikkat çekici açıklamada "Kayseri sahipsiz değildir. Bu şehrin adının usulsüzlüklerle, haksız kazançlarla ve kamu zararlarıyla anılmasına sessiz kalmayacağız. Eğitimi rant kapısına çeviren, denetimsizliğe göz yuman ve kamu vicdanını yaralayan yapılara karşı konuşuyorum.
Burada özellikle altını çiziyorum: İşini hakkıyla yapan, mevzuata uyan, ahlakı ve meslek etiğini önceleyen özel eğitim kurumları bu sözlerimin dışındadır. Onlar bu sistemin sorumlusu değil, tam aksine mağdurudur.
Özel eğitim merkezlerinde; hayali dersler, kamera manipülasyonları, fiziki eksikliklere rağmen verilen onaylar ve ‘müfettiş–kurum ilişkisi’ iddialarıyla ilgili tüm vahim bilgileri resmi dilekçelerle yetkili mercilere ilettim. Buna rağmen bazı yerel mekanizmaların, ‘şikâyet yoksa işlem yok’ anlayışıyla bu iddiaları geçiştirmeye çalışması; Kayseri’ye de, devlet ciddiyetine de yakışmamaktadır.
Açıkça ifade ediyorum: Mevzuata uygun çalışan, çocuklarımızın ve engelli bireylerin hakkını gözeten kurumlar bu tabloda haksız rekabetle karşı karşıya bırakılmaktadır. Buna karşın istismarcı yapılar görmezden gelinmekte, hatta dolaylı biçimde cesaretlendirilmektedir. Bu kabul edilemez.
Kayseri İl Milli Eğitim ve bazı ilçe müdürlükleri bünyesinde görev yapan kimi personellerin, eğitimci kimliğinden uzaklaşıp çıkar ve rant odaklı bir yapının parçası hâline gelmesi; bireysel bir ihmal değil, sistematik bir sorun iddiasıdır.
Çalışma yasağı bulunan kişilerin görmezden gelinmesi, evrak trafiğinin bu kişiler üzerinden yürütülmesi, usulsüz rölövelere onay verilmesi ve müfettişlerin bazı kurumlarla iç içe geçtiği yönündeki iddialar; artık geçiştirilecek değil, ciddi şekilde soruşturulması gereken konulardır.
MEBBİS ve SGK kayıtları ortadadır. Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacaktır.
Buradan açıkça sesleniyorum: Kayseri’nin hakkını her platformda savunduğunu bildiğimiz Sayın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ve Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy; bu şehir örnek bir şehir olmak zorundadır. Engelli evlatlarımızın hakkının, tüyü bitmemiş yetimin rızkının rant hesaplarına kurban edilmesine göz yumulmamalıdır. Milli Eğitim personeli rantın değil, eğitimin ve vicdanın neferi olmalıdır.
Kayseri; ahlakıyla, çalışkanlığıyla ve duruşuyla bilinen bir şehirdir. Bu şehrin adına yakışmayan davranışlara göz yummak da bu düzeni normalleştirmek de kabul edilemez. İşini düzgün yapan kurumları korumak, istismarcılara ise tek bir alan dahi bırakmamak hepimizin sorumluluğudur.
Bir kez daha net biçimde söylüyorum: Bu mücadele, işini doğru yapanlara karşı değil; engelli yavrularımızın hakkını, yetimlerin rızkını rantçı bir zihniyete teslim edenlere karşıdır.
Bakanlık müfettişlerini Kayseri’ye davet ediyor; dijital kayıtların, kamera görüntülerinin ve tüm resmi verilerin bağımsız biçimde incelenmesini talep ediyorum.
Bu kirli ilişkiler ağı ortaya çıkarılana, sorumlular hesap verene ve eğitim gerçek anlamda temizlenene kadar susmayacağım. Kayseri buna mahkûm değildir." ifadelerine yer verdi.
