CHP'li Genç'ten sert eleştiri: Türkiye'de bütçe ihtiyaca göre değil, siyasete göre şekilleniyor

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuştu. Milletvekili Genç, Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçesini sert sözlerle eleştirdi. Detaylar haberimizde.

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
CHP'li Genç'ten sert eleştiri: Türkiye'de bütçe ihtiyaca göre değil, siyasete göre şekilleniyor
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçesini eleştirerek, İletişim Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı bütçelerindeki büyük artışa dikkat çekti. Milletvekili Aşkın Genç, bütçenin Türkiye’nin gerçek ihtiyaçlarından uzak olduğunu söyledi.

İletişim Başkanlığının 2024 yılında 5 milyar 57 milyon lira harcama yaptığını belirten Genç, bu harcamanın 4 milyar 18 milyon lirasının mal ve hizmet alımlarına gittiğini vurguladı.

CHP’li Genç, konuşmasında şunları kaydetti:

“Cumhurbaşkanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçesi Türkiye’nin hangi alana kaynak ayırdığını, hangi alanlara ayırmadığını net biçimde ortaya koymaktadır. Bugün, özellikle, bir kuruma dikkat çekmek istiyorum; İletişim Başkanlığı. 2024 yılında bu kurumun 5 milyar 57 milyon lira harcamış, bunun 4 milyar 18 milyon lirası mal ve hizmet alımları yani yapılan her 5 liralık harcamanın 4 lirası kampanyalara, reklamlara, tanıtım ve iletişim ihaleleriyle gitmiş. Her 100 liranın yaklaşık 80 lirası propaganda için, geriye kalan 20 lira diğer her şey için harcanmış.

‘Kriz büyüdükçe iletişim bütçesi de büyüyor’

Bu tablo bize neyi anlatmakta? İletişim Başkanlığı bir kamu kurumu olmaktan ziyade, sarayın profesyonel propaganda ajansıdır. Bu yetmiyor, 2026 yılı için İletişim Başkanlığı’nın bütçesi 7 milyar 560 milyon liraya çıkarılıyor. İki yılda yaklaşık yüzde 50’lik bir artış söz konusu. Günlük hesaba vurursak sadece bu kurum için günde 20 milyon liranın üzerinde bir bütçeden söz etmekteyiz. Her gün 20 milyon lira afişe, reklama, filmlere ve kampanyaya ve toptan algı yönetimine gitmektir. Millet dişinden tırnağından artırırken kamunun iletişim yükü iki yılda neredeyse yarı yarıya büyümüş. Kriz büyüdükçe iletişim bütçesi de büyüyor.

‘İletişim başkanı gelip tek cümle kurma zahmetine bile katlanmıyor’

Şunun da altını çizerek söylemek isterim ki bugün burada ne yazık İletişim Başkanımız yok, bütçesini bizler tartışıyoruz ama kendisi gelip tek cümle kurma zahmetine bile katlanmıyor. Buraya bakanlarımız geliyor, sizler geliyorsunuz ama ne yazık ki söz konusu bürokratlar gelip bizle bütçeyi tartışmıyorlar. Ortada bu kadar büyük bir kaynak var, hesabı Meclise karşı vekaleten veriliyor. İktidar için gerçek güvenlikten önce ne yazık ki algı güvenliği gelmekte. İletişim Başkanlığının harcama kalemlerine baktığımızda da aynı eğilim karşımıza çıkıyor. Tanıtım filmleri, ajans hizmetleri, kampanya satın alımları, dijital medya anlaşmaları, basın ilişkileri ve ihaleleri; ne varsa paranın büyük bölümü ekranlara ve afişlere akıyor.

‘Diyanet için günde yaklaşık 478 milyon liralık bir kaynak kullanıyor’

Şimdi, gelelim Diyanet İşleri Başkanlığına. Diyanetin 2024 yılı kesin hesap gideri 97 milyar 259 milyon lira, 2025 yılı için 130 milyar 119 milyon lira ödenek ayrılıyor. 2026 yılına geldiğimizde ise bütçe 174 milyar 389 milyon liraya çıkıyor yani iki yılda Diyanet bütçesi yaklaşık 77 milyar lira artıyor, neredeyse 2 katına çıkan bir bütçeden söz ediyoruz. Günlük karşılığıyla, Diyanet için günde yarım milyara yakın, yaklaşık 478 milyon liralık bir kaynak kullanılıyor. Sormak isterim ki bu artış toplumsal ihtiyaçtan mı kaynaklanıyor yoksa siyasi tercihlerden mi? Ve maalesef burada da aynı manzarayla karşı karşıyayız. Bugün burada Diyanet İşleri Başkanımız yok, 174 milyarlık bütçesi görüşülürken gelip Meclise kendisi bir cümleyle dahi hesap vermiyor, vermek istemiyor. İletişim Başkanının da Diyanet İşleri Başkanının da gelmediği bir bütçe görüşmesinde sadece rakamları konuşmak zorunda kalıyoruz çünkü bu kurumların başındakiler yüz yüze parlamentoya hesap vermeyi tercih etmiyorlar.

‘Bütçe milletin bütçesi olacaksa kaynak önce yoksulluğu azaltmalı’

Bir tarafta İletişim Başkanlığı 5 milyarı aşan harcamanın 4 milyarı propagandaya gidiyor, iki yılda bütçesi 7,5 milyara çıkıyor, günde 20 milyon liranın üzerinde iletişim parası harcanıyor, başkanı buraya gelemiyor; diğer tarafta, Diyanet, iki yılda yaklaşık 77 milyar lira bütçe artışı, günlük yarım milyara yakın harcama, onun başkanı da burada değil. Bu tablo bize şunu söylüyor: Türkiye’de bütçe ihtiyaca göre değil, siyasete göre şekilleniyor. Toplumun gerçek sorunlarına göre değil, sarayın siyasal tercihlerine göre şekilleniyor. Bu ülkenin vatandaşları yoksulluk sınırının altında maaşla geçinmek zorunda bırakılırken, gençler iş bulmakta zorlanırken, esnaf siftahsız dükkân kapatırken, emekli hayatta kalma mücadelesi verirken biz burada şunu konuşuyoruz: Günde 20 milyon lira harcayan bir iletişim makinesi ve günde yarım milyara yakın bütçeyle çalışan, bütçesi 2’ye katlanan bir Diyanet. Bu, bir tercih meselesidir; biz bu tercihi doğru bulmuyoruz, biz bu tercihi adil bulmuyoruz, biz bu tercihi Türkiye’nin gerçek öncelikleriyle uyumlu da görmüyoruz. Bütçe eğer milletin bütçesi olacaksa kaynak önce yoksulluğu azaltmaya, eğitimi güçlendirmeye, üretimi artırmaya, adaleti ve liyakati tesis etmeye gitmelidir; algıyı güzelleştirmeye, vitrin parlatmaya, propaganda makinesini büyütmeyi değil.”