BiR FUTBOL DüŞüNüN Ki…

BiR FUTBOL DüŞüNüN Ki…
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Şimdi biraz hayal gücünüzü biraz zorlayın sevgili okur. Hayal etmek kavramsal olarak neyi ifade ediyor size? Gelin bunu sizin için, biraz daha somut hale getirelim. Bir “futbol düşünün” ki!
Bir saha, hakemler, oyuncular, görevliler, teknik adamlar, seyirci ve skor tablosu. İlk bakışta gayet normal bir resim çizdik değil mi? Eksiği ya da artısıyla bir futbol portresi çizdik. Şimdi, çıtayı biraz daha yükseltelim derim/ya da desem!
Saha içine yaşları en fazla 5-7 arası iki çocuk koyalım. Biri kız, diğeri erkek iki çocuk. Babalarını izlemeye gelmiş,” minik yürekli iki taraftar”. Var mı bir sıkıntı? Yok gibi. Yeterli bir hayal gezintisi yaptıysak, burayı unutmadan bir parantez açıp, gelin biraz da gerçeğe dönelim.
Vali Muammer Güler Stadında geçtiğimiz Pazar günü Kıranardı Belediyespor ile Anbar Kızılırmak karşılaşması gerçekleşti. Maç 2-1’lik skorla Kıranardı Belediyespor’un galibiyeti ile neticelendi. Ancak baştan sona gergin geçen doksan dakikaya, ikili mücadeleler, ataklar, gol sevinci vs yerine olaylar damga vurdu. Hakem kararlarına müdahaleler, ikili atışmalar, çekişmeler, ağız dalaşı derken hayli gerildi ortam.
İlk anlardan kendini hissettiren gerginlik, artarak arbede ve ihmallere bıraktı yerini. İhmaller diyorum çünkü , arbede anında iki “minik taraftarı” kimse görmedi. Karşılıklı atışmalar sonunda ilk devre arasında birbirine giren oyuncular, saha kapısı önünde boğaz boğaza geldi.
O anlarda ise bir şey vardı ki, ne futbolun, nede hayal etmenin sınırlarına sığmadı. İki çocuk babalarına bir şey olacağı korkusuyla mı? Yoksa kargaşanın tedirginliğinden midir? Bilinmez. Oyuncuların dibine kadar sokulmuşlardı. Hayli korkmuşlardı sanırım. Evet, evet hayli korktular. Hatta korkuttular da.
Bırakın oyuncuların kendi arasında tartışması, centilmenliğin hüküm sürmesi gereken bir ortamda tam da bu fotoğraf izleyenlerin yüreğini ağzına getirdi. Neyse efendim, konuyu uzatmadan denilecek söz, “ bir futbol düşünün ki içinde şiddet ve ihmal olmasın”. Yakışmadı, olmadı, olmamalıydı. Desek mi? Ders alınır mı? Orası muğlak. Biz yine de iyi temennilerde bulunalım. Güzel olsun her şey, yerinde ve erdemli. Güvenelim mesela “rengi bizden olmayan” rakibimize. Omuz omuza girilen her mücadele, Türk futboluna bir basamak olsun. Değil mi? Sevgili okur.
Ne diyelim sevgili okur, “sonumuz ve yolumuz” hayra çıksın efendim. Haber: Kadir Uğurlu - Foto: Ramazan Danacı