Baro: Kâğıt üzerindeki sistem, kadınları hayatta tutamıyor
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu, kadın cinayetlerine ilişkin bir basın açıklaması yayımladı.
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu, son dönemlerde Kayseri'de art arda yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin derin endişelerini dile getiren ve acil önlem talep eden kapsamlı bir basın açıklaması yayımladı. Baro, yaşanan bu ölümlerin "kader" veya "münferit" olaylar olmadığını, sistematik bir şiddet döngüsünün, caydırıcılığı zayıflatan uygulamaların ve ihmal edilen sorumlulukların sonucu olduğunu vurguladı.
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Kayseri'nin göbeğinde bir kadın daha katledildi. Ve bu cinayet göz göre göre örülen bir ihmal zincirinin son halkasıdır. Son dönemde Kayseri'de art arda yaşanan kadın cinayetleri, sadece şehrimizin huzurunu değil, toplumsal vicdanımızı da derinden yaralamıştır. Kadınlara yönelik şiddetin her türü; insan haklarına, yaşam hakkına ve hukuk devletinin temel değerlerine yönelik ağır bir ihlaldir. Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak, yaşanan bu vahim tablo karşısında sessiz kalmayı hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.
Son üç ayda öldürülen Neşe Karakaya ve Meliha Keskin dosyalarında, Kayseri Barosu Yönetim Kurulunca alınan müdahillik kararları doğrultusunda davalara katılma taleplerimiz yapılmış olup; Baromuzca bu dosyaların tamamı yakından ve kararlılıkla takip edilmektedir. Boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından bıçaklanarak yaşamdan koparılan Rabia Alaca'nın da dosyasında gerekli tüm adımlar hızla atılacaktır.
Şunu artık herkes duymalıdır: Bu ölümler ne "kader"dir ne de "münferit". Bu ölümler; sistematik bir şiddet döngüsünün, caydırıcılığı zayıflatan uygulamaların ve ihmal edilen sorumlulukların sonucudur. Bu cinayetlerin sorumluluğu yalnızca faillerde değildir. Görevini yapmayan, tedbir almayan, uyarıları duymayan herkes bu suça ortaktır.
Toplumun tüm kesimlerine çağrımızdır: Bu tablonun oluşmasında hepimizin payı var; çözümünde de hepimiz birlikte yer almak zorundayız. Kadın cinayetleri, toplumun tüm kurumlarının acil ve ortak müdahalesini gerektiren yapısal bir sorundur. Kamu kurum ve kuruluşları ile toplumsal örgütler; gecikmeksizin ortak bir çalıştay başlatmalı, uygulamadaki sorunları masaya yatırmalı ve her bileşen kendi sorumluluk alanındaki eksikleri hızla gidermelidir. Yasalardaki ve uygulamadaki eksiklikler koordineli biçimde tespit edilmeli; daha işlevsel, çözüm üreten, caydırıcı yaklaşımlara geçilmelidir.
6284 sayılı Kanun, Türk Ceza Kanunu, ülkemizin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler ve iç hukukun sunduğu koruma araçlarının etkin biçimde uygulanması; koruma tedbirlerinin gecikmeksizin alınması ve kolluk birimlerinin sürece duyarlılık ve özenle yaklaşması hayati önem taşımaktadır. Komisyonumuz; tüm kurumları görevlerini eksiksiz yerine getirmeye, kadınların yaşam hakkını güvence altına almaya, şiddet tehdidi altındaki her bir kadını korumak için derhal harekete geçmeye çağırmaktadır.
Kadınlar korunmuyor. Başvurular yeterince ciddiye alınmıyor. "Mekanizmalar işlemiyor" derken kastımız şudur:
- Koruma kararı almak için başvuran kadınların dosyaları günlerce bekletiliyor,
- Kolluk kuvvetleri şiddet uygulayan kişiye zamanında müdahale etmiyor,
- Savcılık soruşturmaları gecikiyor,
- Mahkemeler koruma tedbirlerini uygulamakta yavaş kalıyor ve tedbirleri dar bir çerçevede değerlendiriyor.
Yani kâğıt üzerinde var olan sistem, pratikte kadınları hayatta tutamıyor. Ve biz her geçen gün bir kadını daha toprağa veriyoruz.
Hayatı elinden alınan her kadın, bir istatistik değil; ailesi, çocukları, hayalleri olan bir insandır. Sistem tarafından korunamadığı için hepimizin gözleri önünde yaşamdan koparılan kadınları mezarlığa uğurluyoruz. Acı gerçek budur.
Bu ölümler kader değildir. Bu ölümler; zamanında alınmayan tedbirlerin, uygulanmayan kanunların, duyulmayan çığlıkların sonucudur. İhmal öldürür.
- 6284 sayılı yasa nedir? Toplumumuza hatırlatmak için bir kez daha açıklıyoruz:
- Şiddet uygulayanın uzaklaştırılmasını sağlar.
- Kadının adresinin gizlenmesini sağlar.
- Kadına geçici koruma verilmesini sağlar.
- Şiddet tehdidi altındaki kadının güvenli bir yere yerleştirilmesini sağlar.
- Gerekirse faile elektronik kelepçe uygulanmasını sağlar.
6284 uygulanırsa kadın yaşar. Uygulanmazsa kadın ölür.
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak:
- Kadınların başvurularının gecikmeden alınmasını,
- Koruma tedbirlerinin derhal ve eksiksiz uygulanmasını,
- Kolluğun şiddet failine karşı anlık ve etkili müdahalesini,
- Savcılık soruşturmalarının özenle ve hızla yürütülmesini,
- Cezasızlık doğuran tüm uygulamaların son bulmasını,
- Koruma kararlarının anbean takip edilmesini talep ediyoruz.
Devlet kurumlarının görevlerini yerine getirmemesi kadınların hayatına mal oluyor.
Bizler, kadının insan hakları için mücadele eden avukatlar olarak; erkek şiddetine, şiddetin kaynağı olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, kadın düşmanlığına ve failleri cesaretlendiren cezasızlık ortamına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadınların haklarının baltalanmasına, Medeni Kanun'un ve 6284 Sayılı Yasanın tartışmaya açılmasına izin vermeyeceğiz.
Bugün Kayseri'de toprağa verdiğimiz her kadın; bir ihmalin, bir gecikmenin, bir duyarsızlığın kurbanıdır.
Bu hakikatin üzeri hiçbir söylemle örtülemez.
Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak; görmezden gelinen her çığlığın, yerine getirilmeyen her yükümlülüğün, uygulanmayan her tedbirin hesabını sormakta kararlıyız.
Bu şehirde bir kadının daha göz göre göre ölmesine asla izin vermeyeceğiz."
