Arıkan: Bu rakamlar iflasın ilanıdır!

Haftalık grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Türkiye'de kişi başına kredi borcunun 100 bin TL'yi aştığını, 42 milyon vatandaşın kredi borçlusu, olduğunu, icra dosyasının 23 milyona ulaştığını belirterek, 'Bu rakamlar iflasın ilanıdır!' Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…

Arıkan: Bu rakamlar iflasın ilanıdır!
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Saadet Partisi Genel Başkanı Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Yeni Yol Grubu’nun haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. 

Konuşmasında ekonomiyi değerlendiren Arıkan, ‘İşimizin kolay olmadığını biliyoruz! Bakınız, geçen hafta yayınlanan ürkütücü bir rakamı paylaşmak istiyorum; Türkiye’de kişi başına kredi borcu 100 bin TL’yi aşmış durumda. Şu an 42 milyon vatandaşımız kredi borçlusu. Türkiye'de son 10 yılda; kiracı sayısı 24 milyona, icra dosyası 23 milyona ulaştı. İşte bu rakamlar iflasın ilanıdır. Enflasyon karşısında maaşı eriyen, Aldığı maaşla geçinemeyen vatandaş, faizli kredilerle günü kurtarmaya çalışıyor. Malumunuz önümüz Kurban Bayramı. Size enflasyonun, maaşları ve hayatımızı nasıl erittiğini, bu sefer emeklilerimiz üzerinden anlatacağım. 2018 yılında başlatılan bayram ikramiyesi uygulamasıyla emekliye 1.000 TL ödeme yapıldı. Tebrik ediyoruz. Burada bir sıkıntı yok.Aynı yıl kurban bağış bedelleri:

Türkiye Diyanet Vakfı: 850 TL
Türk Kızılayı: 850 TL
Mehmetçik Vakfı: 950 TL idi.
Emekli, o yıl aldığı ikramiyeyle bağış yapabildi, hatta cebinde parası bile kaldı. Aradan 7 yıl geçti. 2025 yılına geldiğimizde bayram ikramiyesi 1.000 TL’den 4.000 TL’ye yükseldi. Kurban bedelleri;
Türkiye Diyanet Vakfı’nda 850 TL’den 13.500 TL’ye
Türk Kızılay’ında 850 TL’den 13.250 TL’ye
Mehmetçik Vakfı’nda 950 TL’den 14.500 TL’ye yükseldi.

7 yılda;

4 kat artan emekli ikramiyesine karşılık, tam 15 kat artan kurban bedeliyle emekli adeta sistem dışına itildi.Bayram ikramiyesi 7 yılda; yüzde 400 arttı, Kurban bağış bedeli yüzde 1.400 arttı İşte Hayatlarımızı karartan, Gencimize eve Emeklimizi kuyruğa mahkûm eden enflasyon tam olarak budur.”

Tüpçüye veriyorlar, çiftçiye vermiyorlar!

Konuşmasında çiftçilerin sorunlarına dikkat çeken Arıkan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Çiftçimizin hali ne yazık ki perişan. Zirai don, kuraklık, sel ve dolu afetlerini yaşayan çiftçimiz artık önünü göremez vaziyette. Şanlıurfa’da bir çiftçimiz diyor ki; ‘Elektrikle sulamanın saatlik bedeli en düşük 1300 TL. Geçen yıl ürünü sattık, sonra üstüne faizle kredi çekip elektrik borcunu kapattık’ diyor. Sadece elektrik mi? Tohum, ilaç, gübre, mazot ve işçi ücretleri git gide artarken çiftçi tarlayı sürdüğüne pişman oluyor. İşte geçen hafta gördünüz Hatay’da, Antep’te, Adana’da soğanlar tarlada bırakıldı. Tarım cenneti olan Şanlıurfa’da son 65 yılın, Ege bölgesinde son 18 yılın en kurak dönemi yaşanıyor. İktidar; bunlar için önlem almayı, destek vermeyi düşünmesi gerekirken dışarıdan tarım ürünleri ithal etmenin yollarını arıyor. Allah aşkına, siz ülkemizin çiftçileri için mi varsınız; Yoksa Brezilya’nın, Ukrayna’nın, Bulgaristan’ın, Fransa’nın çiftçileri için mi? Şu medya patronlarını ihya etme merkezine dönen Ziraat Bankası ne zaman çiftçiye yüzünü dönecek? Tüpçüye veriyorlar, çiftçiye vermiyorlar! Ben buradan çağrımızı bir kez daha yineliyorum: Ziraat Bankası acil olarak faizsiz kredi vermeli ve mevcut borçların faizlerini silerek borçlar yeniden yapılandırılmalıdır.

Bu ülkede kaç eve yılda 2,5 milyon lira giriyor?

Açıklanan kişi başı milli gelir rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Arıkan, “Çiftçinin hali bu; tarlasını ekemiyor. Esnafın hali bu; kepengini siftahsız kapatıyor.  Emeklinin, asgari ücretlerinin durumu zaten hepimizin malumu.  Peki iktidar ne diyor? ‘Efendim kişi başı milli gelir 16 bin dolara çıktı.’ Cumhurbaşkanımıza göre, 2025 yılı hedefi de 17 bin dolar. Gelin basit bir hesap yapalım. Bu rakama göre, 4 kişilik bir ailenin evine 64 bin dolar girmesi gerekiyor. Bugünün kuruyla yaklaşık 2,5 milyon lira demek. Bu her ay, 4 kişilik bir eve 200 bin lira girmesi demek. Elinizi vicdanınıza koyun! Bu ülkede kaç eve yılda 2,5 milyon lira giriyor? Kaç eve aylık 200 bin lira giriyor? Hangi genç 16 bin dolarlık bir hayat yaşıyor? Hangi asgari ücretli, emekli bu refaha ulaşıyor? Kimin mutfağında 16 bin dolarlık sofra kuruluyor? Doğrusu ben; Şanlıurfa’daki çiftçide de, Muğla’daki çiftçide de böyle bir refah göremedim! O yüzden diyorum ki bu büyüme adil değil! Bu ülkenin kaynakları, alın teriyle yaşayan milyonlara değil; kur korumalı sistemlerle zenginleşen bir avuç azınlığa aktarılıyor. Simit bile yiyemeyen milyonların hakkı, ıstakoz yiyen bir avuç azınlığa aktarılıyor.”