TÜM YAZILARI SON GÜNCELLEME: 30 Ağustos 2016 14:39
Adalet ve Kalkınma Partisi Kayseri Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, geçmişte FETÖ'cülerin şehrimizde yaptığı operasyonlarda (Şeker, PAR, Ticaret Odası, Orhan Özdemir) onlarla iş tuttuğu kamuoyunun da malumu olan bir isim.FETÖ'cüdür değildir bilemem... Devletin MİT'i var, Savcısı var, Polisi var, Mahkemesi var... Bu süreçte kül yutmayacak Recep Tayyip Erdoğan var. Bu onların bileceği iş...Ama şimdi FETÖ'den tutuklanan hakim ve savcılarla operasyonel olarak nasıl iş tuttuğunu anlat derseniz bir gazeteci olarak edindiğim izlenimlerle çok sayıda olayı belgeleyerek anlatırım. Allah'ın bildiğini kuldan saklayacak değiliz. Elitaş'la ilgili benim anlatacaklarımı da devlet zaten biliyordur.Elitaş, o dönemde Ergenekoncu yaftasını insafsızca yapıştırmaktan da geri durmayan bir siyasetçi. Yargıya nasıl müdahale etmeye çalıştığı da sosyal medyaya yansıyan ses kayıtlarıyla aşikar.15 Temmuz darbe girişiminden sonra şehrimizde gözaltına alınan işadamları Adliyeye sevk edilmeden önce Kayseri Adliyesi'ne yaptığı ziyaretle de dikkatleri üstüne çekti. Yargıya müdahalesi tescilli olan bir siyasetçinin böyle kritik bir dönemde Adliye'yi ziyareti Adli mercileri de kamuoyu nezdinde zan altında bıraktı. Elitaş, Adliye'yi ziyaretinde FETÖ gözaltılarıyla ilgili tek kelime söz etmemiş bile olsa bu ziyaretiyle Adli mercileri zan altında bırakmıştır. Taşıdığı sıfat ne olursa olsun buna asla ve asla hakkı olmadığını düşünüyorum.Elitaş'ın Adliye ziyaretini haberleştiren yanılmıyorsam 3-4 gazeteden biriyiz. Böylesi kritik bir süreçte böyle bir siyasetçinin Adliye ziyareti haberdir. Haberdar olup haber yapmayanlar gazeteciliğini sorgulasın. Aydınlık Gazetesi de, “Elitaş geldi FETÖ sanıkları çıktı” başlığıyla birinci sayfasından haber yapmış.***Elitaş'ın dün Kayseri Haber Gazetesi'ne “FETÖCÜ AVCILIĞI KİSVESİ İLE ŞANTAJCI ŞEREFSİZLER TÜREDİ” başlığı ile bir açıklaması olmuş.Gazetenin yayın yönetmeni Veli Altınkaya'yı aradım, “Kimmiş bu şerefsiz, adamın Adliye'yi zan altında bıraktığı gibi gazetecileri de zan altında bırakıyor.” dedim.Ha bir de açıklamasını birazdan okuyunca göreceksiniz, eski kiracısı CHP eski Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'nu da zan altında bırakıyor.Elitaş'ın Kayseri Haber Gazetesi'nde yayınlanan açıklamasını noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum. Önce bu haberi okuyun sonra yorum yapayım“AK Parti Kayseri Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, kendisinin bazı ziyaretlerine yönelik: ‘Elitaş geldi, FETÖ sanıkları çıktı´ şeklinde yorum yapanlar için sert konuştu.Mustafa Elitaş, “FETÖ darbesi gerçekleşseydi katledilecek ilk 50 kişi arasındaydım. Böyle birinin FETÖ'cüleri koruması mümkün mü? Böyle bir arzum olsaydı hısımlarıma yardım ederdim” dedi.Önceki Ekonomi Bakanı, Kayseri Milletvekili ve AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş Kayseri'deki FETÖ operasyonlarına siyasi müdahalede bulunduğu yolunda bazı çevrelerin iddia ve yorumlarına sert tepki gösterdi. Elitaş, “Şimdi beni farklı şekilde itham edip sorgulayanlar bu durumdan şantaj yolu ile nemalanmaya, para kazanmaya ya da farklı menfaat içinde bulunan kişilerdir” şeklinde konuştu.Darbe girişiminin gerçekleşmesi halinde katledilecek elli kişi arasında olduğunu hatırlatan Elitaş, “Darbe öncelikle iktidara karşı yapılmıştır. İktidar partisinin ilk geceden itibaren darbeye direnen önemli bir kişisi olarak, süreçle ilgili bilgi almak herkesten çok benim hakkım olsa gerek” diyerek şunları söyledi.:“Tüm darbeler iktidarı değiştirmek için yapılır. Bende 14 yıllık bu iktidarın bir mensubuyum. Dolayısıyla darbeye maruz kalmış birisiyim. Bazıları darbenin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakarak konum, durum belirlemeye çalışırken ben arkadaşlarımla birlikte Kayseri'deki darbeye ‘dur' diyen, halkımızla birlikte meydanda sabaha kadar duran birisiyim. Darbe gecesi, vali, milletvekilleri, emniyet müdürü, başsavcı, belediye başkanlarımız hep birlikte darbeye ‘dur' demek için sabaha kadar birlikte idik. Bu duruşları dolayısıyla Valiye, emniyet müdürüne, başsavcıya teşekkür etmek en doğal ve normal durumdur.İktidar partisinin önemli bir kişisi olarak olaylarla ilgili bilgi almak; herkesten çok benim hakkım olsa gerek. Bu kişileri ziyaret etmemi darbecileri korumak anlamına getirmek, darbeye doğrudan maruz kalmış kişiye haksızlıktır. Şimdi beni farklı şekilde itham edip sorgulayanlar bu durumdan şantaj yolu ile nemalanmaya, para kazanmaya ya da farklı menfaat içinde bulunan kişilerdir.Diğer taraftan geçmişte FETÖ'cüler tarafından dinlenen ve dönemin CHP Kayseri Milletvekili aracılığı ile, yine FETÖ'cüler tarafından dinleme TAPE'leri yine Aydınlık Gazetesi'ne servis edilen kasetle ilgili dava açtığım konunun muhatabıdır. İntikam duygusu ile Kayseri'deki Paralelcilerin servis ettiği bir haberdi o. FETÖ darbesi gerçekleşmiş olsaydı katledilecek ilk 50 kişi arasında olan birisinin FETÖ'cüleri koruması mümkün olabilir mi? Böyle bir arzum olsaydı hısımlarıma yardım ederdim.Stockholm sendromu yaşayacak kişi değilim herhalde. Ki Kayseri'de FETÖ ile mücadele eden bir kişi olduğum tescil edilmişken, ayrıca şuanda gözaltına alınanların büyük bir kısmının yakınlarının beni araması da sanırım bunun delili sayılabilir. Çünkü, Elitaş FETÖ'cü olmadığı için O'nun referansı makul olur düşüncesi hakim. Hem bizim Cumhuriyet Savcısı ve hakimlerimiz darbe gecesinden başlayarak bu alçak, ahlaksız ve hukuksuz girişime karşı dimdik ayakta durarak görevlerini yapmışlardır. Beni suçlama talihsizliğine düşenler, aslında benden de çok bağımsız yargı mensuplarımızı itham etmektedir. Yargı mensuplarımız ve onların emrindeki adli kolluk olan polisimizin FETÖ/PDY operasyonları çerçevesinde Kayseri'de de, yurt genelinde de kimleri gözaltına aldığı, hatta tutukladığına bakarsanız yargımızın bu süreci ne kadar tarafsız, etki altında kalmadan ve kararlı bir şekilde götürdüğünü görebilirsiniz.Maalesef bir süredir FETÖ'cü avcılığı kisvesi altında şantaj suretiyle nemalanmak isteyen şerefsizler türedi. Onların ‘ekmeğine' mani olunca böyle oluyor…”***Elitaş'ın bu açıklamasıyla gazetecileri zan altında bıraktığını söyleyince Veli Altınkaya açıklamanın gazetecilerle ilgili olmadığını, Elitaş'ın bir esnafı kastettiğini söyledi.***Elitaş, “süreçle ilgili bilgi almak herkesten çok benim hakkım olsa gerek” demiş. Yukarıda ifade ettim, gözaltına alınan isimler Adliyeye çıkmadan önce yargıya müdahale sicili ola ola Elitaş'ın Adliye'ye ziyaret ederek Adliye'yi kamuoyu nezdinde zan altında bırakması asla ve asla hakkı değil. Buna şiddetle itiraz ediyorum...Açıklamasına bakarsanız Adliye'yi ziyareti Adli mercileri zan altında bırakmıyor ama bunun haber olması Adli mercileri zan altında bırakıyor. Olur mu böyle birşey...Hem iddia ettiği gibi bir hak varsa bu şehirde siyaseten en üst makamda Bakan Özhaseki var. O niye hak görüpte Adliye'ye ziyaret yapmıyor? Böyle bir hak yok... Olamaz da... Herkesten daha çok kendisinin dikkat etmesi lazım.Gözaltına alınanların çoğunun yakınının kendisini aradığını belirtip, “Elitaş FETÖ'cü olmadığı için O'nun referansı makul olur düşüncesi hakim.” diyor. Bu duruma biri de çıkar “Ne yani FETÖ'den yakını gözaltına alınanlar Özhaseki'yi, Karayel'i, Yıldız'ı ötekini berikini aramıyor diye onların referansı makul değil mi oluyor? Onları aramıyorlarsa onlar FETÖ'cü mü oluyor? Niye seni yakın görüyorlar?” diye sorarsa ne der bilemiyorum.Bu operasyonlar sürecinde mağdur olan var mı? İlla ki vardır ama bu siyasi müdahale ile mi giderilecek? Siyasiye ulaşamayan ne yapacak peki? Var mı böyle adalet? Bırakın yargı işini yapsın.Elitaş, geçmişte Yargıya müdahale etmeye çalıştığının ses kaydının Aydınlık gazetesine sızdırılmasını “Kayseri'deki Paralelcilerin servis ettiği bir haberdi o” diye ifade ediyor. FETÖCÜLER mi sızdırdı bilemem... CHP eski Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'na da mı paralelci demeye çalışıyor onu da bilmemem. Şevki Kulkuloğlu da çıksın diyeceği varsa desin. Zira o ses kayıtlarıyla TBMM'de basın toplantısı düzenleyen de Kulkuloğlu'dur. Ama sonuçta o ses kaydı Elitaş'ın yargıya müdahalesini aşikar eden bir ses kaydıdır.Aydınlık Gazetesi o ses kaydını haber yapınca biz de Aydınlık Gazetesi'nin bu haberini haber yapan 5-6 gazetelerden biriyiz. Haberi yayınladık diye diğer gazeteler gibi bize de dava da açtı ama kanun var nizam var, takipsizlikle sonuçlandı...Böyle bir ses kaydı Türkiye gündemine oturmuşken haber yapmayanlar gazeteciliğini sorgulasın.Elitaş, operasyon sonrası, yargı öncesi Adliye'yi ziyaret ederek hata etmiştir. Özrü de kabahatinden büyüktür. Bunu hak olarak görmeyi bırakıp yaptığının yanlış olduğunu kabul edip kamuoyundan özür dilemelidir..Elitaş, “Şimdi beni farklı şekilde itham edip sorgulayanlar bu durumdan şantaj yolu ile nemalanmaya, para kazanmaya ya da farklı menfaat içinde bulunan kişilerdir. Maalesef bir süredir FETÖ'cü avcılığı kisvesi altında şantaj suretiyle nemalanmak isteyen şerefsizler türedi. Onların ‘ekmeğine' mani olunca böyle oluyor…” diyor.Yukarıda ifade ettim; Elitaş'ın yargıya müdahale ettiğine ilişkin ses kayıtları Aydınlık Gazetesi'nde yayınlanınca yayınlayan gazetelerden biriyiz. Dava açtığı gazetelerden biriyiz. Elitaş'ın FETÖ'den gözaltına alınan işadamları Adliye'ye çıkarılmadan önce Adliye'yi ziyaret ettiğini haber yapan 3-4 gazeteden biriyiz. Biz bu gelişmeleri niye haber yapıyoruz; çünkü gazeteciyiz. Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyemiyoruz. Bunu da bizden kimse beklemesin. Elitaş'ın açıklamasını okuyan herkes, Veli Altınkaya'nın dediği gibi bir esnafı kastettiğini falan anlamıyor. Sanki Elitaş'ın Adliye ziyaretini gündeme getiren gazetecilerden FETÖ'cü avcılığı kisvesi altında şantaj yoluyla nemalanmaya çalışan, para kazanmaya ya da farklı menfaat elde etmeye çalışan şerefsizler var gibi anlıyor.Elitaş'a çağrım şu; makamınız gereği kılıcınızın her yeri kesiyor. Varsa bir şantajcı şerefsiz devlet gücüne yakınsınız, yapın gereğini. Şantaja maruz kalacak, korkacak, ürkecek bir durumunuz varsa bile devletin ilgili birimlerine varın söyleyin devlet gereğini yapar. Böyle üstü kapalı cümlelerle işini yapan gazetecileri de zan altında bırakmayın erkekçe söyleyin, kastettiğim şerefisz şu gazeteci ya da Veli Altınkaya'nın dediği gibi şu esnaftır deyin.Ama geçmişte yaptığınız gibi “ergenekoncu” iftirasına benzemesin.Biz de bilelim herkes te bilsin şerefsizin kim olduğunu... Var mı ötesi?