AKP ZALİMİN SUÇ ORTAĞI
Ülkü Ocakları, Çin zulmünden kaçarken Tayland’da yakalanan Uygur Türkleri için yürüdü. Sloganlarla Cumhuriyet Meydanı’na yürüyen vatandaşlar adına açıklama yapan Ülkü Ocakları Şube Başkanı Selim Gümüş, “Tarihi kültürel değerleri hiçe sayarcasına her şeyden öte insanlık dramına sessiz kalan mevcut hükümet ise zalimin en büyük suç ortağıdır. Eğer bugün kundaktaki bebek soğuktan ölüyorsa, yüzlerce soydaşımız açlığa mahkum ediliyorsa bunun en büyük sebebi mevcut siyasi iktidardır” şeklinde konuştu.
Çin zulmünden kaçarken Tayland’da yakalanan 367 Doğu Türkistanlı’nın akıbeti ne olacak? Türkiye kamuoyunun dikkatini Doğu Türkistanlılara çekmek isteyen Ülkü Ocakları, yüzlerce kişinin katıldığı bir yürüyüş düzenledi. Bir alışveriş merkezi önünde bir araya gelen yüzlerce kişi, “Ne mutlu Türküm diyene”, “Kayseri uyuma soydaşına sahip çık”, “Kayseri ovası Bozkurtların yuvası”, “Alparsalan Türkeş’in askerleyiz”, “Kahrolsun kızıl Çin yaşasın Türkistan” şeklinde sloganlarla Cumhuriyet Meydanı’na yürüdü. Yürüyüş sırasında elinde Çin Halk Cumhuriyeti bayrağı olan bir kişi kortejin önüne geçerek, Çin Halk Cumhuriyeti bayrağını yaktı. MHP İl Başkanı Mete Eke ve parti yöneticilerinin de destek verdiği yürüyüşün sonunda basın açıklamasını Ülkü Ocakları Şube Başkanı Selim Gümüş yaptı. Açıklamasında AKP iktidarının konuya duyarsızlığına da tepki gösteren Gümüş, şunları söyledi: “Yaklaşık 60 yıldır Doğu Türkistan’da Komünist Çin tarafından 35 milyon Uygur Türküne sistematik olarak baskı, zulüm, işkence politikası uygulanmaktadır. Kardeşlerimizin evlerinin yakılmakta ve kundaktaki bebekler öldürülmektedir. 1 milyonlu Doğu Türkistanlı kadın evlerinden alınarak zorla namuslarına el uzatılmaktadır. Karşı koyan soydaşlarımız ise hapislere atılmakta sorgusuz sualsiz her türlü işkence yapılarak adeta ölüme terk edilmektedir” dedi.
Gümüş, “Bunlardan 367 Uygur Türkü kardeşimiz Tayland’a sığınmış açlık ve hastalıkla baş başa bırakılmış, kaderlerine terk edilmiştir. 4 yaşındaki kardeşimiz hastalığından dolayı vefat etmiştir ve Tayland’a gömülmek zorunda kalmıştır. Buradaki kardeşlerimiz Çin’e teslim edilip burada idamları istenmektedir. Buradan açıkça ifade etmek istiyorum ki bu zulmün aktörleri kalbi taş kesmiş çehrelerdir. Tarihi kültürel değerleri hiçe sayarcasına her şeyden öte insanlık dramına sessiz kalan mevcut hükümet ise zalimin en büyük suç ortağıdır. Eğer bugün kundaktaki bebek soğuktan ölüyorsa, yüzlerce soydaşımız açlığa mahkum ediliyorsa bunun en büyük sebebi mevcut siyasi iktidardır. Umutlarını, Türkiye’ye bağlayan analar, bacılar, bilin ki; Uygur Türkleri sahipsiz değildir. Her yerde her zaman her biri nefer çelik iradeli Kürşad bakışlı ülkücüler vardır. Türk Milliyetçileri vardır. Bu davaya sahip çıkmayanlar, özünü kaybetmiş değerlerinden yoksun, zalimin karşısında susan dilsiz şeytandır.”
Basın açıklamasının ardından Ülkücü Yemini eden kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.
MISIR KADAR GÜNDEME GELMİYOR
Yürüyüşe destek veren Bağımsız Doğu Türkistanlılar Derneği Başkanı Erkinbeğ Uygurtürk, Türkiye kamuoyunun Doğu Türkistanlılara yeterince ilgi göstermediği ifade etti. Uygurtürk, “Doğu Türkistanlılar her zaman mazlum aldı ve hala böyle sürüyor. Bizim amacımız Doğu Türkistan davasının dünyaya duyurulması. Türkiye’de yeteri kadar ilgi görmüyor. Ama coğrafi uzaklıkta bunu zorlaştırıyor. Bir takım çevreler bunu istemiyor içinde Türk unsuru olduğu için. Bir Filistin, bir Suriye bir Mısır kadar gündeme gelmiyor. İnşallah Ülkücü Hareketin bu tür organizasyonları ile daha aktif hale gelip sesimizi duyuracağız. 300Uygur kardeşimiz için onların Türkiye’ye getirilmesi için yoğun çaba içerisindeyiz. Hükümetin de bu konuda adımları olduğu söyleniyor ama ne yapıyor bilinmiyor. Devletlerarası ilişkiler hususunda da Doğu Türkistan Türkiye ve Çin arasında yumuşak karnı olarak görülüyor. Köprü olarak görülüyor ama biz köprü falan değil Doğu Türkistan’daki insanların vatanında özgürce yaşamasını istiyoruz. Doğu Türkistan Bayrağı Doğu Türkistan semalarında özgürce dalgalanana kadar mücadelemiz sürecektir. “
Haber / Foto: Güler Ruhsar Aktaş HATİP / Nejdet KALA