Akmermer'den Şimşek'e yanıt: 'Enflasyon dizginlenemedi'
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği Kayseri Şube Başkanı Ferhat Akmermer, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in 'enflasyon düştü' açıklamalarına cevap verdi. Detaylar Kayseri Olay'da.
Olay Türk TV’de yayınlanan Yüz Yüze programının konuğu olan MÜSİAD Kayseri Şube Başkanı Ferhat Akmermer, Türkiye ekonomisinde enflasyon ve uygulanan para politikalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Gazeteciler Osman Çiftci ve Cem Atakan’ın sorularını yanıtlayan Akmermer, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyon açıklamalarına da yanıt verdi.
Şimşek: ‘Enflasyon düşüş eğiliminde’
Geçtiğimiz günlerde G20, IMF ve Dünya Bankası toplantıları için Washington’da bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Uluslararası Finans Enstitüsü’nün (IIF) Yıllık Üye Toplantısı’nda Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu. Şimşek, enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu, kamu maliyesinde ilerleme sağlandığını ve dış dengede yapısal iyileşmeler görüldüğünü vurgulamış, yapısal reformların hızlandırılması gerektiğini belirtmişti. Bakan, “Genel olarak dezenflasyon süreci yolunda ilerliyor, bütçe açığı uluslararası standartlara göre oldukça makul ve dış dengesizlikler büyük ölçüde giderildi. Bunu kalıcı hale getirmek için yapısal reformları hızlandırmamız gerekiyor” ifadelerini kullanmıştı.
Diğer yandan Bakan Şimşek'in enflasyon açıklamaları üzerine Gazeteci Osman Çiftci, Kayseri’deki ekonominin durumunu sordu. MÜSİAD Başkanı Akmermer; yüksek faiz uygulamalarına dikkat çekerek şunları söyledi:
‘Sıkı para politikası enflasyonu yeterince dizginleyemedi’
Akmermer ise, iki yıla yakın süredir yüksek faiz uygulamalarına rağmen enflasyonun beklenen düzeyde düşmediğini belirtti. “Sıkı para politikası ile enflasyonu dizginlemeye çalıştılar, ancak bu çabadan çok fazla sonuç alınamadı. Muhtemelen Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahmininde revizeye gidebilir, ama enflasyon onların tahmin ettiği çerçevede gelişmeyecek gibi görünüyor. Bu konudaki görüşüm net” dedi. Hızlı enflasyon düşürme hedeflerinin üretim ve yatırımlar üzerinde baskı oluşturduğunu belirterek, “Türkiye daha önce de yüksek enflasyon yaşamış bir toplum. Enflasyonu üç yılda düşürme gayreti yerine, beş-altı yılda daha dengeli bir program olsaydı, piyasalar üzerindeki baskı azalırdı. Bunu bireysel olarak doğru buluyorum” dedi. Sıkı para politikasına destek verdiklerini ancak uygulamanın ticari krediler ve üretim yatırımları üzerinde aşırı kısıtlayıcı hale geldiğini vurgulayarak, “Bireysel tüketimde parasal sıkışmayı kabul edebiliriz, ancak üretim yapan işletmelerin kredi ve yatırım kaynaklarına erişiminin engellenmesini doğru bulmuyoruz. Ama yapılan çalışmaların meyvelerini verdiğini belirterek, Merkez Bankası rezervlerinin tarihi seviyelerde doluluk yaşadığını ifade etti. “Bu yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın yaşadığı bir problem. 2020’de başlayan koronavirüs salgını ve emisyon genişlemesi, küresel enflasyonu etkiledi. Bunun üzerine Türkiye, büyük bir deprem felaketiyle de karşı karşıya kaldı” dedi.
Dünyaya örnek olacak bir başarı
Depremin Türkiye’ye yaklaşık 104 milyar dolarlık bir maliyet getirdiğini aktaran Akmermer, devletin bu süreci başarıyla yönettiğini vurguladı. “Yaklaşık 500 bine yakın konut deprem bölgelerinde teslim edildi. Bunu, tarafsız olarak da değerlendirildiğinde, bütün dünyaya örnek olacak bir başarı. Her devletin altından kalkabileceği bir durum değil. Elhamdülillah, vatandaşımız mağdur edilmeden süreç yürütüldü” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Akmermer, küresel salgın ve deprem felaketinin ekonomiye etkisine dikkat çekerek; “Deprem sonrası yaklaşık 500 bine yakın konut teslim edildi. Vatandaşımızın mağdur olmaması için ciddi bir çaba gösterildi.” sözleriyle devletin bu süreci yönetme kapasitesini de övdü.
