"OĞLUM PARAM OLSA EKMEK ALMAZ MIYIM?"

Geçenlerde gazeteden çıktık Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyoruz...

Arkadaşlarımızdan biri bizden biraz daha geride geliyor...

Ve biraz sonra yanımıza geldi...

Şöyle dedi:

“Bir adam yanındaki çocuğa ‘oğlum param olsa ekmek almaz mıyım?’ diyor.”

O an bu aktarım karşısında sarsıldık ister istemez ve gideceğimiz yere doğru yürüdük.

O gün bugündür bu söz kulağımda yankılanıp duruyor:

“Oğlum, param olsa ekmek almaz mıyım?”

Kendi kendimi suçluyorum; neden dönüp o babayı bulmadım, belki bir faydam dokunurdu diye.

İçim buruk bu nedenle birkaç gündür...

Şu son dönemdeki Türkiye’yi sallayan, “montaj”, “yok gerçek” tartışmalarıyla toplumu ikiye bölen gelişmeler geliyor aklıma.

Bırakın ses kayıtlarında konuşulanların gerçek olup olmadığını...

Gemi değil gemicik konusu bile yetmez mi?

Gizli saklı, yasadışı yapılmış ses kayıtlarına ne gerek var ki?

Herşey apaçık ortada değil mi?

Recep Tayyip Erdoğan katıldığı bir televizyon programında Kadir Çöpdemir’in “oğlunuzun burslu okuması ama ona rağmen volümlü bir iş yapması, böyle bir iddia var, gemi alması.. Gemi dediği de kayık değil ki Başbakanım; koca gemi milyon dolarlık... Gemi de baya bir para yani, çok para yani” demesi üzerine, “bir dakika ya Kadirciğim, gemi var gemicik var.” diye verdiği cevap televizyon ekranında yayınlanmadı mı arkadaş?

Kadir Çöpdemir tekraren soruyor; “gemicik mi efendim sizinki?”

Ve Erdoğan cevap veriyor:

“Bir dakika ona geleceğim, bir de bunun sıfırı var eskisi var. Şimdi siz kalkar, 15-16-17 yaşında bir gemi alır ve bu gemide küçük bir, yani o gemiciklerden olursa ve bunun da ödeme koşulları gayet iyi olursa, kredi sistemi falan gayet iyi olursa, kendi kendini hatta ödeyebilecek bir noktada olursa niye alınmasın? Kalkar 300-400-500 bin dolar peşinatla bir gemiyi alabiliyor ondan sonra taksidini de bu gemi ödeyebiliyorsa bunu yapabilirsiniz.”

Hatırlıyorsunuz değil mi bu diyaloğu?

İzlemek için girin youtube.com’a...

Kadir Çöpdemir, “iyiymiş Başbakanım, biz de yapalım” dediğinde “yapın, bulabilirseniz yapın” dediğini de göreceksiniz...

Yetmedi, Çöpdemir, “nerden buluruz bilmiyorum ki?” dediğinde “koşturacaksın çalışacaksın, bak az önce bana ne diyorsun parayı bulmaya başladın diyorsun..” diyor ayrıca Erdoğan...

Kadir Çöpdemir ya da bir başkası öyle bir gemiciği, o gemiciği Erdoğan’ın anlattığı kolaylıkla ödeyebilecek 2,5 milyon dolarlık bir krediyi bulamaz ki..

Bırakın 2,5 milyon dolarlık gemiyi bakın en başta anlattım millet evine ekmek alacak parayı bulamaz hale gelmiş durumda.

ALBAY'IN LİSTESİ NEDEN DELİNDİ?

Bahsettiğim Albay, AKP’nin Pınarbaşı Belediye Başkan adayı emekli Albay Yusuf Altıparmak. Yusuf Albay ile bir kez telefonda görüştüm o da ne yazık ki şehrimizde kendine gazeteci süsü veren birinin Yusuf Albay’a yaşattığı sıkıntılarla ilgiliydi. Neyse konumuz bu değil... Yusuf Albay’ın listesinde ağırlığı Çerkes kökenli 7 belediye meclis üyesi adayı istifa etmiş. Ki bu isimler deve dişi gibi... Biri Kaynar’ın eski AKPli belediye başkanı, diğeri AKP’nin ilçe kadın kolları başkanı, 2 dönem meclis üyeliği yapmış, bu dönemde başkanlık için aday adayı olmuş... diğerleri öylesine etkin isimler. Yani Albay’ın listesi delinmiş. De... neden delindi acaba?

MUSTAFA ALAN EMEKLİLİĞE Mİ AYRILIYOR? 

Türkiye ve Kayseri gündemi çalkalanadursun, yerel seçime kilitlenedursun Kayseri’de ki 42 meslek odasından 37’sinde seçimler sükunetle tamamlanmış durumda.

Haber sütunlarımızda da dün detaylarını aktardım. 37 odadan 30’unun başkanı yeniden seçilirken 7’si değişmiş, 5 meslek odasında da henüz seçimler yapılmamış.

Oda seçimleri tamamlandıktan sonra da Kayseri Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin seçimleri yapılacak.

Mustafa Alan, 25 yıldır rakipsiz bir şekilde birlik başkanlığını yürütüyor. Bir dönem kanuni zorunluluk nedeniyle başkan seçilemedi yerine başkasını seçtirdiyse de Başkanvekili sıfatıyla birliği yöneten isim yine o oldu.

Bu yazıyı yazmadan birkaç saat evvel askerdeki komutanım aradı, Albay rütbesiyle emekli olmaya karar vermiş. Ben de kendisine neden devam etmediğini sorduğumda, “Yeter be Osman, 25 yıldan fazla süredir hizmet ediyoruz” diye cevap verdi.

Ne alakası var demeyin, Mustafa Alan da birlik başkanlığında 25 yıldır hizmet yapıyor.

Şimdi aday olmayıp Demirciler Odası Başkanı Ahmet Övüç’ün KESOB Başkan adaylığını destekleyeceği de söyleniyor, karşısına yeniden seçilen oda başkanlarından 3’ünün rakip olabileceği de...

Her iki durumda da başlıktaki soruyu sormakta haksız mıyım?

Yetmez mi? Adam emekli olmasın mı daha?

VALİ DİYOR Kİ; KAYSERİ'DE 2 BİN KAÇAK SURİYELİ VAR 

Vali Orhan Düzgün’ün açıklamasını Kayseri Olay Gazetesi’nden okudum ve şaşırdım. Vali Bey diyor ki; “kentte resmi rakamlara göre 2 bin ancak gayri resmi rakamlara göre de 4 bin Suriyeli var”

Bu ne demek ? Kayseri’de ki 4 bin Suriyeli göçmenden 2 bini kaçak konumda. Kim olduklarını, nerede nasıl yaşadıklarını bilen eden yok demektir bu da. Yazık günah değil mi bu insanlara. Ayrıca işin riski de büyük; Pınarbaşı Emniyeti’ne Suriye’den giren teröristlerin yaptığı canlı bomba saldırısı ve MESANDER’in “OSB’de kaçak işçiler nedeniyle güvenlik ve terör endişesi var” açıklamasını hatırladım da, bu ne vehamettir yahu...?